Antalya Zatürre (Pnömoni) Belirtileri Nedir? Bulaşıcı mıdır, Neden Olur, Nasıl Geçer, Aşısı?
Uzm. Dr. Gökhan ASAL Göğüs Hastalıkları Uzmanı
İÇİNDEKİLER
Pnömoni (Zatürre) Nedir? Antalya
Akciğer parankim dokusunda meydana gelen iltihaplanmadır. Bakteriler ya da virüsler sebep olur.
Zatürre (Pnömoni), virüs ve bakteri gibi çeşitli mikroorganizmaların akciğer dokularında tek veya iki tarafta da oluşabilen enfeksiyon hastalığıdır. Zatürre, hastanın vücuduna bulaşmış olan bu mikroorganizmaların akciğerlerde neden olduğu bir hastalıktır. Normal şartlarda zatürreye sebep olan bakteri ve virüsler insan vücudunda ağız, boğaz ve genel olarak sindirim sisteminde bulunurlar. Hastanın savunma mekanizması zayıf düşerse bu mikroorganizmalar akciğerlere kadar ilerleyerek zatürreye sebep olabilir. Kısacası farkında olmadan birçoğumuz zatürreye sebep olabilecek mikroorganizmalarla birlikte yaşamaktayız. Savunma sistemi sağlıklı olan bireylerde akciğerlerde zatürre oluşumu pek beklenen bir durum değildir.
Göğüs hastalıkları ve zatürre ile ilgili şikayetleriniz varsa teşhis ve tedavi için Antalya’da bulunan kliniğimiz ile iletişim kurarak randevu oluşturabilirsiniz.
Sayfa başına dönmek için tıklayınız.Zatürre (Pnömoni) Belirtileri Nelerdir? - Antalya
Burada sıralanan zatürre (Pnömoni) belirtileri ortaya çıkmışsa hiç vakit kaybetmeden Antalya’da bulunan göğüs hastalıkları kliniğimize gelmeniz, erken teşhis ve tedavi için önem arz etmektedir.
Ateşsiz Zatürre (Pnömoni) Belirtileri Nelerdir?
Özellikle kış aylarında artan zatürre hastalığının soğuk algınlığı enfeksiyonları ile aynı belirtileri gösterdiği söylenebilir. Bu belirtiler genellikle burun akıntısı, hapşırık, öksürük, bitkinlik ve ateştir. Ancak bazı durumlarda ateşsiz zatürre belirtileri de görülebilmektedir. Ateşsiz zatürre (pnömoni) belirtilerinde, öksürük, üşüme hissi, nefes almada zorluk, balgam, göğüs ağrısı, halsizlik, bulantı, ileri yaşlarda bilinç bulanıklığı ve baş ağrısı gibi belirtiler görülebilir.
Zatürre Neden Olur?
Vücudumuzda normal şartlarda bulunan veya bir başkasından bulaşmış olan zatürreye sebep olabilecek virüs ve bakterilerin vücut direncinin düşmesi ile birlikte akciğerlerde ortaya çıkardığı enfeksiyon sebebi ile olur.
Sayfa başına dönmek için tıklayınız.Zatürre Bulaşıcı mıdır?
Zatürre, bulaşıcı bir hastalıktır denebilir. Ancak daha önce yazımızda da belirttiğimiz gibi zatürreye sebep olan virüs ve bakteriler zaten büyük olasılıkla vücudumuzda bulunmaktadır. Önemli olan vücut direncinin koruyarak zatürreye neden olan mikro organizmalara karşı hazırlıklı olmaktır. Nasıl zatürre hastalığına yakalanan kişide çeşitli sebeplerle vücut savunma mekanizması düşmesi sonucu bu hastalık ortaya çıkmışsa bu hastalarla yakın temasta bulunanlarda da buna zemin hazırlanması durumunda zatürre ortaya çıkabilir.
Grip ve benzeri solunum yolu hastalıkları çok hızlı yayılır ve neden oldukları enfeksiyon vakası ağır olursa vücut direncinin uzun süre zayıf düşmesi zatürrenin ortaya çıkmasına zemin hazırlayabilir. Dolayısıyla solunum yolu enfeksiyonlarına karşı tedbirli olamak zatürre hastalığının ortaya çıkma ihtimalini düşürecektir.
Solunum yolu enfeksiyonlarının, öksürme ve hapşırma gibi havaya yayılan zerrecikler sebebi ile ortak kullanılan havlu, bardak ve tabak gibi eşyalar yoluyla bulaşabileceği unutulmamalıdır.
Zatürre Nasıl Geçer?
Zatüreye neden olan virüs ve bakteriler ile teması olan hastalarda bu hastalık normal bir soğuk algınlığı gibi geçebileceği gibi ağır bir vakaya da dönüşebilir. Bağışıklık sistemi zayıf olan veya zatürrenin tehlikeli seyretmesine neden olacak başka rahatsızlıkları olan hastalarda zatürrenin geçmesi biraz zaman alabilir. Genellikle tanı konduktan sonra hemen başlanan uygun antibiyotik tedavisi ile zatürre hastalığı geçmektedir. Tedaviye başlandıktan sonra 3 gün içerisinde zatürre belirtilerinde azalma olmamışsa mutlaka göğüs hastalıkları uzmanı ile görüşmelisiniz.
Toplum Kökenli Pnömoni İçin Risk Grupları
Bağışıklık Sistemi Zayıflamış Kişiler (Konjenital ya da edinsel immün yetmezliği olanlar; B ya da T lenfositi yetmezliği, Kompleman eksikliği, Fagositer bozukluğu) HIV infeksiyonu, kronik böbrek yetmezliği, nefrotik sendrom, lösemi, lenfoma, hodgkin hastalığı, multipl myelom, solid organ nakli, iyatrojenik immünosüpresyonu olanlar, uzun süreli sistemik kortizon tedavisi, radyoterapi alanlar, orak hücre hastalığı ve diğer hemoglobinopatililer, kanser hastaları,
65 yaş üzeri erişkinler,
BOS kaçağı olanlar,
Koklea implantı olanlar,
Kronik kalp hastalığı olanlar,
Kronik akciğer hastalığı olanlar,
Kronik karaciğer hastalığı olanlar,
Alkolizm,
Diabetes mellitus hastaları (şeker hastaları),
Tütün kullananlar risk grubundadırlar.
Önlem: Pnömokok Aşısıdır
Pnömokok Aşısı:
Pnömokok pnömonisi, toplumda gelişen pnömonilrin %20-50 oluşturur ve hastaneye yatışların yaklaşık %30’undan sorumludur. Pnömoni ya da invazif pnömokok hastalığı geçirme riskini artıran bir sorunu olan ya da pnömoniye yakalandıklarında ciddi bir seyir göstermesi beklenecek tüm erişkinler için pnömokok aşılaması önerilmektedir.
Ülkemizde 13 valan konjuge pnömokok aşısı (KPA13) ve 23 valan polisakarid pnömokok aşısı (PPA23) olmak üzere, erişkinler için iki aşı vardır. PPA23 erişkinlerde yıllardır kullanılmaktadır.
65 yaş ve üzerindeki herkese, yüksek risk altındaki her yaştan erişkine (immün sistemi zayıflatan durumu, fonksiyonel ya da anatomik asplenisi, beyin-omurilik sıvısı kaçağı ve koklea implantı olan hastalar), önce KPA13 ve sonra PPA23 ile aşılanması önerilir.
Pnömokok aşılaması, pnömokok hastalığı yönünden risk altında olan (kronik kalp hastalığı, kronik akciğer hastalığı, kronik karaciğer hastalığı, alkolizm, diabetes mellitus’u olan hastalar ve tütün kullananlar gibi), 65 yaş altındaki kişilere de önerilmektedir.
Bu kişilere PPA23 yapılması çoğu zaman yeterlidir ancak, öncesinde KPA 13 de uygulanabilir. Her iki aşının da uygulanması planlanmışsa, öncelikle KPA 13 uygulanır. Çoğu zaman iki aşı arasında 1 yıl geçmesi beklenir ama ileri derecede immün suprese hastada 8 hafta ara ile de iki aşı uygulanabilir.
Daha önce PPA23 uygulanmış bir kişiye, 1 yıl geçmeden KPA13 uygulanmamalıdır.
İmmünsupsesif ya da asplenik hastalara, PPA23 ilk dozundan 5 yıl sonra rapel dozu önerilmektedir.
Sayfa başına dönmek için tıklayınız.Zatürre Tedavisi:
Tedavi: Etkene yöneliktir. Tipik belirtilerle başlamış ve toplum içinde gelişmiş pnömonide antibiyotik tedavisi, olası etkenlere yönelik olarak, doktorunuz tarafından düzenlenir. Atipik pnömoni düşünülen olgularda antibiyotik seçimi bunu yapabilecek mikroorganizmaya yönelik olarak seçilecektir. Bazen de ikili antibiyotik seçimi yapılabilir.
Ancak etken viral düşünülüyorsa, tedavi antiviral olarak yapılacaktır.
Hastaneye yatarak tedavisinin düzenlenmesi uygun görülen yüksek riskli ya da ağır hastada, tedavi ampirik olarak başlanır ve etken mikroorganizmanın tespit edilebilmesi için, gerekli kültürler alınarak, antibiyotik tedavisi, kültür sonucuna göre yeniden gözden geçirilir.
Sayfa başına dönmek için tıklayınız.Sık Sorulan Sorular
Zatürre Olduğu Nasıl Anlaşılır? Zatürre (Pnömoni) Belirtileri Nelerdir? Antalya
Zatürre belirtileri ile hafif üşütmeleri belirtileri birbirine benzemektedir. Fakat zatürre belirtileri daha ağırdır ve tedavisi ihmal edildiğinde maalesef telafisi mümkün olmayan sonuçlar ortaya çıkabilir. Bazı hastalarda pnömoni belirtileri çok az olacak şekilde başlar, sinsice ilerler.
En sık karşılaşılan zatürre belirtileri ise: üşüme- titreme, 39- 40 °C'ye kadar yükselen ateş, öksürük, kirli, iltihaplı (farklı renklerde yeşil, sarı, pas rengi) balgam, iştahsızlık, halsizlik, nefes darlığı, kısa ve sık soluk alıp verme, göğüs ve sırtta hissedilen belirgin ağrı şeklinde sıralanabilir.
Zatürre Hastalığı İlerlerse ne olur?
Pnömoni hastalığının seyri ve hastanın genel sağlık durumu dikkate alınarak zatürre tedavisi: antibiyotik takviyesi, ağrı kesici ateş düşürücü ilaçların alımı, bol sıvı tüketimi ve göğüs hastalıkları uzmanınız olarak size uygun gördüğüm süre boyunca istirahat, solunum desteği, hastane yatışı şeklinde yapılır. Tedaviye zamanında başlanmamış hastalar için maalesef tedavi güçleşir. Pnömoni ilerlediğinde tüm akciğere yayılabilir, solunum yetmezliğine neden olabilir, enfeksiyon sepsise neden olabilir, şiddetli enfeksiyon hastayı septik şoka sokabilir, hasta en feksiyona bağlı olarak komaya girebilir ve hatta zatürre hastanın yaşamını kaybetmesine yol açabilir.
Zatürre Kaç Günde Geçer?
Zatürre tedavisi, hastalığa sebep olan mikroorganizmaya, hastanın eşlik eden başka rahatsızlıklarına ve vakanın ilerleme seviyesine göre değişmektedir. Hastanın göğüs hastalıkları uzmanına muayeneye gelmesi ile başlayan tedavi ile birlikte zatürrenin geçme süresi belirtilen faktörlere göre değişebilir. Zatürrenin geçmesi genellikle 1 ila 2 hafta arasında olur. Bazı vakalarda zatürrenin geçmesi 3 haftayı da bulabilmektedir. Hastalarımızın zatürre ile ilgili tedavi sürecini sıkı bir şekilde takip etmesi gerekmekte göğüs hastalıkları uzmanı tarafından reçete edilen ilaçları düzenli bir şekilde kullanması önem arz etmektedir.
Zatürre Ne Zaman Tehlikelidir?
Zatürre, sağlıklı ve vücut direnci yüksek kişilerde herhangi bir risk oluşturmamaktadır. Zatürre, bebek, çocuk ve ileri yaştaki kişilerde ortaya çıktığında tehlikeli olabilmektedir. Buun yanında yine savunma mekanizmasını zayıflatacak hastalıklarla birlikte ortaya çıktığında zatürre tehlikeli olmaktadır. Koah, bronşektazi, akciğer kanseri, karaciğer, böbrek, diyabet, böbrek, sinir sistemi hastalıkları ve AİDS, lenf ve kan kanseri gibi hastalıklarla birlikte zatürre tehlikelidir.
Sigara ve alkol gibi bağımlılığı olanlar, ağır ameliyat geçirmiş kimseler ve soğuk algınlığı enfeksiyonlarına yakalananların da zatürre tehlikesine karşı dikkatli olması gerekmektedir.
Zatürrenin Akciğere Zararları Nelerdir?
Zatürre, akciğerlerimizde bulunana hava keseciklerinin (alveol) iltihaplanmasına yol açarak ciddi zararlar vermektedir. Zatürre sebebi ile akciğerlerdeki hava kesecikleri işlevini yapamaz hele gelmekte, karbondioksit ve oksijen değişimi gerçekleşememektedir.
Zatürre (Pnömoni) Aşısı Ne Kadar Etkili? Ömür Boyu Korur mu?
Zatürre (pnömokok) aşısın iki çeşidi bulunmaktadır. Birinci tip zatürre aşısı 2 yaş altında uygulanırsa koruyucu etkisi %80, 2 yaşından sonra uygulanırsa %50 olarak belirtilmektedir. Birinci tip zatürre (pnömoni) aşısı tek doz yeterlidir ve ömür boyu koruma sağlamaktadır. Zatürre aşısının ikinci tipi, 2 yaşını dolduran herkese uygulanabilir ancak etkisi 5 yılla sınırlı olduğundan 5 yıl arayla tekrarlanması gerekmektedir.
Zatürre Aşısının Yan Etkisi Var mıdır? Antalya
Zatürre aşıları uzun yıllardan beri kullanılmakta olup yılın her döneminde yapılan aşılardan biridir. Antalya'da bulunan göğüs hastalıkları kliniğimizde zatürre aşısını güvenle yaptırabilirsiniz. Zatürre aşısı kas içerisine koldan yapılır ve ciddi bir yan etkisi bulunmamaktadır. Bununla birlikte aşı yapılan yerde hafif kızarıklık, şişme ve ağrı ile birlikte iştahsızlık ve uyku hali görülebilir. Zatürre aşısının bu yan etkilerinin görülme derecesi kişiye değişmektedir.
Daha Detaylı Bilgi İçin Bize Başvurabilirsiniz.