İlaca Bağlı Akciğer Hastalıkları Antalya
Uzm. Dr. Gökhan ASAL Göğüs Hastalıkları Uzmanıİlaca Bağlı Akciğer Hastalığı Nedir? Antalya
İlaca bağlı akciğer hastalığı, tüm İnterstisiyel akciğer hastalıklarının %3-5'ini oluşturur. Bunların da %23-51'lik oranını, kanser ilaçları oluşturur. Bunu antiromatizmal ilaçlar, amioderon ve antibiyotikler takip eder. Bu duruma sebep olan ilaçlar kombine kullanıldığında risk artar. Bazı ilaçlar için de, bu etki doza bağlı olarak ortaya çıkar. Ayrıca epilepsi ilaçları, bazı biyolojik ajanlar, kolesterol ilaçları gibi birçok ilaç ve uyuşturucu madde bu duruma neden olabilir.
Hastalarımız genellikle nefes darlığı, öksürük ve halsizlik ile gelirken, bazen göğüs ağrısı ve bazen de ateş olabilmektedir.
Akciğere toksik ilaç kullanımının tespit edilmiş olması, diğer benzer görünümü yapabilecek tanıların dışlanması kuvvetli şüphe uyandırır.
Yüksek Rezolüsyonlu akciğer tomografisinde; yaygın olarak akciğer zedelenmesi olduğunda, dağınık ya da yaygın buzlu cam görünümü, daha ağır olduğunda 2 taraflı iltihabi görüntü, bazen yaygın düzensiz opasiteler, bazen yer değiştiren opasiteler, bazen mozik görünüm söz konusu olabilir. Dolayısıyla bazı ilaçlar sadece İnterstisiyel akciğer hastalığı değil, bazen alveoller tutulum da yapabilir.
İlacın kesilmesi ile belirtilerin azalmaya başlaması, ilacın tekrar başlanması ile hastalığın tekrar etmesi, ilaç akciğeri ile uyumlu klinik tablonun tespit edilmiş olması tanıyı kolaylaştırır, ancak çoğu zaman ilacı kesip, akciğerin düzelmesini bekleyecek zaman söz konusu değildir.
Kanser hastalarında, esas olarak, ilaca bağlı akciğer hastalığı, sitotoksik ilaçlar, hedefe yönelik tedaviler ve immünoterapi ile ortaya çıkar. Bleomisin ve everolimus en yüksek insidansı oluşturur. Kanser hastası sorgulanırken, akciğere toksik olabilecek, kanser dışı ilaç kullanımı da öğrenilmelidir.
Tanı ve tedavi spesifik, koordine multidisipliner bir yaklaşım gerektirir. Onkolog, radyolog, göğüs hastalıkları uzmanı, enfeksiyon hastalıkları uzmanı ve farmakolog birlikte çalışırlar. Mikrobiyolojik ve serolojik testler, bu hastalığın kesin tanısını koydurmaz, fakat bazı tanıları dışlamaya yarar. En çok İnterstisiyel pnömoni yapan enfeksiyöz sebep, virüslerdir. Daha sonra bakteriler ve mantarlar gelir. Kan ve idrar tetkiki, nazofaringeal örnek alınması, bal (bronkoskop ile bronkoalveoler lavaj) yapılması, korunmuş fırça örneklemesi yapılır. Bal; enfeksiyöz pnömoniyi ekarte etmeye yarar, ayrıca alveoller kanama ve lenfanjitik yolla akciğere kanser yayılımı olup olmadığı konusunda bilgi verir.
Bu durumdan ölüm, %0 ile 51 arasında değişir. Kanımca tanı anındaki evreye ve ilaca cevaba bağlıdır. Tedavi evreye ve klinik tabloya göre düzenlenir.
Kullandığınız çeşitli ilaçlardan kaynaklı akciğer sorunları yaşıyorsanız teşhis ve tedavi için Antalya’da bulunan göğüs hastalıkları kliniğimiz ile iletişim kurarak randevu oluşturabilirsiniz.